Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) rektörlüğüne Prof. Dr. Hüseyin Dalgar atandı. Rektörlük Devir Teslim töreni rektörlük makamında gerçekleştirildi.
Törende vekaleten rektörlük görevini yürütmekte olan Prof. Dr. Durmuş Acar, yerini yeni rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar’a devretti. Törene MAKÜ Yönetimi, akademisyenler ve basın mensupları katıldı.
Devir teslim töreninde konuşan
Rektör Vekili Prof. Dr. Durmuş Acar, “Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli
projelerinden bir tanesi bu. Bütün şehirlerdeki üniversite projesinin en önemli
ayaklarından bir tanesi olan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin şehriyle
bütünleşen ve o şehre ciddi anlamda katkılar sağlayan bir üniversite mensubu
olarak uzun süredir beraberce görev yaptığımız rektörümüz Prof. Dr. Adem
Korkmaz, hepimizin bildiği üzere milletvekili olarak seçildi, bu sürecin bir
parçası olarak rektör vekilliğini belli bir süre Yükseköğretim Kurulu’nun
görevlendirmesiyle yürütmüş oldum. Tabi bu süreç içerisinde de Yükseköğretim
Kurulu gerekli müracaatları alarak ve gerekli mülakatları yaptıktan sonra
Cumhurbaşkanımıza öneride bulundu ve Cumhurbaşkanımızın da bugün itibariyle
yine üniversitemizin içerisinden birini rektör olarak ataması bizleri memnun
etti. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi emsallerine göre azımsanamayacak
bir gelişme gösterdi ve bu gösterdiği gelişmede de en önemli paydaşlardan bir
tanesi olan yönetim kademesinin her aşamasında görev yapan değerli hocamız Prof.
Dr. Hüseyin Dalgar’ın rektörlüğe atanmasından dolayı büyük memnuniyet duyduk, kendisine
bundan sonraki görevinde başarılar diliyoruz. Şundan hiç kuşkumuz yok ki, üniversitemizi
gelmiş olduğu noktalardan çok daha ileriye taşıyacak bir yetkinliğe sahip, bu
bölgenin insanı olarak bu bölgeye ciddi anlamda katkılar yapmış ve yapmaya
devam edecektir. Kendisine başarılar diliyorum. Hayırlı olsun diliyorum. Allah
mahcup etmesin.” ifadelerini kullandı.
MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin
Dalgar ise, Prof. Dr. Durmuş Acar ve tüm MAKÜ ailesine üniversiteye yapmış
oldukları katkılardan dolayı teşekkür ederek şunları belirtti: “Bu onurlu
görevi öncelikle şahsıma tevdi eden, tensip buyurarak layık gören Cumhurbaşkanımıza,
Yükseköğretim Kurulu Başkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Bu süreçte bize destek
veren, gönül desteği, dua desteği ile her zaman her türlü yanımızda olan, iyi
niyetlerini ifade eden bütün dostlara, bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Ayrı ayrı isimlerini saymakla bitiremeyecek kadar çok dostumuz ve arkadaşımız
olduğunu bu süreçte bizim için dua eden çok insan olduğunu görme fırsatım oldu.
Bundan dolayı çok onurluyum. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi gibi önemli
bir kurumda Milli Şairimizin ismini taşıyan önemli bir üniversitede,
üniversitenin temelinden başlayarak bugün şahsıma tevdi edilen bu göreve gelmiş
olmaktan dolayı çok onurluyum, çok gururluyum ve bu görevin sorumluluğunun da
zorluğunun da farkındayım. Bunun için bugüne kadar edindiğimiz tecrübeler
doğrultusunda elimizden gelen gayreti ve özveriyi göstererek başarılı olmaya
çalışacağız. Üniversitemizin birbirinden değerli akademisyenleri ve bir o kadar
da birbirinden değerli idari personeli var. Daha yukarıya daha ileriye taşımak
için çok çalışmamız gerektiğinin farkındayız ve bunun için de önemli bir
sorumluluk üstlendiğimizi biliyoruz. Bu süreçte inşallah hep birlikte sizlerin
de desteğiyle elimizden gelen gayreti ortaya koymaya çalışacağız. Bu görevi Prof.
Dr. Durmuş Acar hocamdan devralmış olmak benim için ayrı bir onur. Kendisi ön
lisans döneminden beri hocam ve kendisinin elinde yetiştik. Hocamın vekaletinde
sakin, huzurlu ve güzel bir dönem geçirdik. Ben hocama bize büyüklük ettiği
için, bu süreci büyüğümüz olarak aklıselim bir şekilde yönetmenize yardımcı
olduğu için çok teşekkür ediyorum ve ondan bu görevi almış olmanın onurunu
yaşadığımı da ayrıca ifade etmek istiyorum. Diğer bir teşekkürümü de Prof. Dr. Mehmet
Karaca hocama özellikle ifade etmek istiyorum. Yine aynı yönetimin içerisinde 8
yıl beraber omuz omuza çalıştık. İyi günlerimiz oldu, zor günlerimiz oldu.
Sevinçli ve acılı günlerimiz oldu. Özellikle Mehmet hocamla benim bu anlamda
farklı duygular yaşadığımız dönemlerimiz oldu. Hocamla bu süreci bir rekabet
içerisinde değil, birbirimizin alternatifi, birbirimizin tamamlayıcısı ve hep
birbirimize inşallah ben olmazsam sen olursun diyerek medeni bir şekilde güzel
bir iletişim ortamında geçirdik. Ben bunu çok önemsiyorum. Hocama da bu anlamda
gösterdiği hoşgörü ve tevazu için çok teşekkür ediyorum. Üniversitemize vermiş
olduğu emeklerden dolayı ki, çok emeği var biliyorum. Çok teşekkür ediyorum.
Yine aynı şekilde yönetim kademesinde birlikte çalıştığımız bütün rektör yardımcısı,
rektör danışmanı, dekanlarımız, müdürlerimiz, genel sekreterimiz, daire başkanlarımız
ve ismini saymakla ifade edemeyeceğim çok sayıda değerli çalışma
arkadaşlarımızın hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 8 yıl beraber çalıştığım
bu ekibin içerisinde birlikte çalıştığım insanların her biri ayrı yetenekleri
olan ve çok özverili insanlar. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin çıtasını
çok yukarı noktalara koyduğumuzu da biliyorum. İşimizin zor olduğunu da
biliyorum. Zaten yukarıda olan bu çıtayı daha yukarıya taşımanın kolay
olmadığını da biliyorum. Ama ben naçizane 28 yaşında bir Meslek Yüksekokulu
Müdürlüğü görevini üstlenerek başladığım akademik yöneticilik tecrübelerim ve Prof.
Dr. Adem Korkmaz hocamızın rektörlüğünde beraber çalıştığımız başarılı
yönetimin bir parçası olarak edindiğim deneyimlerle ve Allah'ın yardımıyla da,
dostların desteğiyle de bu görevi inşallah layıkıyla yapacağımıza inanıyor ve
güveniyorum. Üniversitemizde bizim her şeyden öncesi önemsediğimiz huzur ve
barış ortamı. Akademik ya da idari personel fark etmeksizin kapıda bizi
karşılayan güvenlik görevlisi arkadaşlarımıza kadar bu insanların kendilerini
mutlu hissedecekleri ve huzurlu hissedecekleri bir çalışma ortamını, iklimini
yaratmanın birincil olarak benim görevim olduğunun farkındayım. Eğer bunu
oluşturabilirsek, insanların kuruma aidiyet duygusu ve verimlilikleri
artacaktır. İkincisi 1.100’e yakın akademisyenimiz
var. Her biri ayrı konuda uzman. Bunların her biri bu devletin yetiştirdiği çok
değerli insanlar ve hepsinin birbirinden farklı özellikleri ve yetenekleri var.
Bize düşenin en başta bu yetenekleri doğru keşfedip bu insanların
potansiyellerini ve bu kuruma katkılarını maksimum kılacak konumlandırmayı
yapmak olduğunu biliyorum. Bunun için özel bir gayret göstereceğiz.
Üniversitemizin bölgesel kalkınma ve Burdur'un gelişimine odaklanması
noktasındaki çalışmalarımız malum biliniyor. Bütün hocalarımızın gayretleriyle
o noktada önemli mesafeler kaydettik. Bunu artık daha da derin bir odaklanmaya
ve bölümler bazında odaklanmaya doğru evirip, yeni açılımlar kazandırarak, yine
akademik gücümüzü akademik alt yapımızı Burdur'un gelişimi için bölgesel kalkınma
çalışmalarımız için bir enerjiye dönüştürme noktasındaki gayretlerimiz devam
edecek. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi aynı zamanda uluslararası bir
üniversite olmak durumunda. Yani hem bölgesel kalkınma çalışmalarını yapan hem
de uluslararası başarılı olan bir üniversite olabiliriz. Bu kapasite, bu insan
kaynağı, bu insan sermayesi bu üniversitede mevcut. İnşallah biz de bu
kapasiteyi harekete geçirerek üniversitemizin uluslararası alanda da başarılar
elde etmesi noktasında çaba içerisinde olacağız. Tabi bunu hep birlikte çalışma
arkadaşlarımız takımımızla birlikte yapacağız. Ama takımımız derken bu
üniversitede çalışan herkesin istisnasız bu takımın bir oyuncusu olduğunu da
özellikle vurgulamak istiyorum. Yani herkesin katılımının olduğu bir yönetim
anlayışının önemli olduğunu ve başarı için kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.
Bir başka hususta üniversitemiz
artık kendi öz gelirlerini üretebilir noktaya çok yakın bir aşamada. Kendi öz
gelirlerini üreten bir üniversite olarak ve bu öz gelirlerden elde ettiği
kaynakları da akademisyenlerin bilimsel araştırmalarını fonlamak için kullanma
noktasında da bu mekanizmayı üretecek bir yapı oluşturarak, inşallah
akademisyenlerimize de bu yeni dönemde daha fazla destek vererek, bilimsel
araştırmaları daha fazla toplayarak daha nitelikli çalışmalar ortaya koymaları
için bir gayret ve çaba içerisinde olacağımızı da ifade etmek istiyorum.
Bu düşüncelerle ben bu süreçte yanımızda yer alan, bize destek olan, iyi niyetlerini, görüşlerini ve dualarını ifade eden ailemden çalışma arkadaşlarıma, sokaktaki dostlarıma, arkadaşlarıma kadar iyi niyet gösteren istisnasız herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum. Beraber çalıştığımız yönetim kadrosundaki hocalarıma özellikle teşekkür ediyorum. Bizden önce rektörlük görevini devrederek milletvekilliği gibi topluma hizmet etme noktasında belki daha onurlu ve zor bir görevi üstlenen Prof. Dr. Adem Korkmaz hocamıza bugüne kadarki yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Durmuş hocama rektör vekili olarak yapmış olduğu hizmetlerden dolayı çok teşekkür ediyorum. Allah hayırlı uğurlu etsin. Hepimiz için hayırlı olsun. Allah mahcup etmesin. Hepinizin desteğine ihtiyacımız olduğunu ifade etmek istiyorum. Saygılar sunuyorum.”
Konuşmaların ardından Prof. Dr.
Durmuş Acar, rektörlük binişini Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar’a giydirdi.
Rektörlük cübbesini Prof. Dr. Durmuş Acar’ın elinden giyen Rektör Dalgar; “Profesörlük binişini de Durmuş hocamın elinden giymiştim. Baba yarısı dediğim Durmuş hocamın elinden rektörlük binişini de giymek benim için ayrı bir onur ve gururdur” dedi.
Ayrıca
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar yaptığı paylaşımla çiçek göndermek yerine AFAD
aracılığıyla depremzedelere bağış yaparak tebriklerin iletilmesini istedi.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
İstiklal Yerleşkesi
Değirmenler Mah. Cevat Sayılı Bulvarı No:120/9
15200/BURDUR
+90 248 213 10 00
rektorluk@mehmetakif.edu.tr
© 2018 Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi